Bağışlanan ne demek?
1. Karşılıksız olarak verilmiş, hibe, teberru veya ihsan edilmiş olmak: “Derneğimize bir arsa bağışlandı.” Her kime kim dervişlik bağışlana / Kalpı gide pâk ola gümüşlene (Yûnus Emre). 2. Affedilmek: Sanki bağışlanmaz bir suç işlemiş gibi sıkıntısından ter döküyordu (Ahmed Midhat Efendi).
1. Karşılıksız olarak verilmiş, hibe, teberru veya ihsan edilmiş olmak: “Derneğimize bir arsa bağışlandı.” Her kime kim dervişlik bağışlana / Kalpı gide pâk ola gümüşlene (Yûnus Emre). 2. Affedilmek: Sanki bağışlanmaz bir suç işlemiş gibi sıkıntısından ter döküyordu (Ahmed Midhat Efendi).